Rektörümüz, MEDEK Ekibiyle Akreditasyon Çalışmalarımızı Değerlendirdi
Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Üniversitemiz Meslek Yüksekokullarının
yaptığı akreditasyon başvurusu kapsamında Delice, Fatma Şenses Sosyal Bilimler,
Keskin, Kırıkkale ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokullarımızı ziyaret ederek
değerlendirme çalışmalarında bulunan Mesleki Eğitim Değerlendirme ve
Akreditasyon Derneği (MEDEK) ekibi ile çıkış toplantısında bir araya geldi.
Türkiye Yüzyılı Kongre Merkezi Senato Salonu’nda yapılan toplantıya
Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Erol Yılmaz ve Prof. Dr. Sedat Aktan, Genel
Sekreterimiz Doç. Dr. Şevket Evci, MEDEK Değerlendirme Ekibi takım başkanları
Prof. Dr. İbrahim Diler, Prof. Dr. Abdülkadir Cengiz, Prof. Dr. Muhsin Halis,
Doç. Dr. Uğur Baloğlu, Doç. Dr. Hicran Kasa ile akademisyen ve öğrenci değerlendiricileri,
Üniversitemiz Meslek Yüksekokulları Koordinatörü Prof. Özgür Selvi ve Meslek
Yüksekokulu müdürlerimiz katıldı.
.jpg)
Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, konuşmasına başlarken, Azerbaycan'dan
Türkiye'ye dönüş yolculuğunda Gürcistan üzerinde düşen C-130 askeri kargo
uçağındaki askerlerimizi anarak “elim kazada şehit olan 20 kahraman askerimize
Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Ruhları şad
olsun.” dedi.
.jpg)
Kendimizi geliştirmemiz ve güncellememiz için değerlendirme
çalışmalarının çok önemli olduğunu belirten Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “kalite
ve akreditasyon çalışmalarımızla ilgili değerlendirme yapmak üzere
Üniversitemize ve şehrimize konuk olan Mesleki Eğitim Değerlendirme ve
Akreditasyon Derneğinin kıymetli ekibi ve değerli çalışma arkadaşlarım, hepiniz
hoş geldiniz. Değerlendirmeleri, öğrencilerimize belirli zamanlarda yaptığımız
sınavlar gibi görüyorum. Umarım dersimize iyi çalışmışızdır. Göreve geldiğim
günden bu yana dijital dönüşüm ve akreditasyon, en önemli gündem maddelerimiz
arasında yer alıyor. Her iki alanda da belli bir seviyeye geldik. Tabi ki bu
süreç burada kalmayacak, bizden sonra da devam edecektir. Bizim için bir sınav
olan değerlendirme sürecinin Üniversitemiz adına başarılı bir şekilde
gerçekleştiğini ümit ediyorum. Çünkü arkadaşlarımız bu süreçte ve öncesinde
yoğun bir şekilde çalıştılar. Meslek yüksekokulları için akreditasyon verilmesinden
önce bu çalışmalara başladılar. Elbette bazı eksiklerimiz olabilir. MEDEK
ekibinin Meslek Yüksekokullarımızda yaptıkları değerlendirmeler sonucunda
bizlere sunacağı raporda artılarımız ve eksilerimiz kapsamlı bir şekilde yer
alacaktır. Bugün değerlendirmeye tâbi tutulan hocalarımız, edindikleri
tecrübelerle zaman içerisinde değerlendirici konumuna gelerek ülkemizin
gelişimine katkı sağlayacaktır. Üniversitemizin tecrübeli uzman bir ekip
tarafından değerlendirilerek iyi ve gelişime açık yönlerimizin bizlere
iletilmesi, kurumsal gelişimimiz ve paydaş memnuniyetimiz açısından çok
kıymetlidir. Değerli katkılarınız ve emekleriniz için çok teşekkür ederim.
Üniversitemizden ve şehrimizden umarım güzel anılarla ayrılırsınız.” dedi.
“1502 yılında atalarımızın yaptığı gibi
yeni standartlar oluşturmalıyız”
Prof. Dr. Ersan Aslan, standardizasyonun medeniyetimiz tarafından çok
iyi bilinen ve uygulanan bir kavram olduğunu ifade ederek, “hem MEDEK hem de
diğer yetkili kuruluşların akreditasyon konusunda Türkiye’nin öncülleri
olduğunu düşünüyorum. Öncüller deyince de aklıma Sultan II. Beyazıt Han’ın 1502
yılında Bursa’daki ticareti düzenlemek için çıkardığı ve dünyanın ilk kalite
standardı olan Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa geliyor. Bugün de sizler gibi
değerlendirme kuruluşları aracılığıyla ülkemizin akademik kurumlarında bir
sistem kuruluyor ve standartlar belirleniyor. Bundan dolayı öncülüz ve
öncüllerin işi biraz zordur. MEDEK ve diğer kuruluşların akreditasyon süreçleri
zorlu aşamalardan oluşuyor. Örnekler üzerinden anlatacak olursak, 1502 yılında
Bursa’daki ticareti düzenlemek için standartlar getirildi ancak zaman geçtikçe
endüstri devrimi ve dijital devrim yaşandı. Üretim biçimi ve üretilen ürünler
değiştiği gibi ticaretin yapıldığı alanlarda da değişimler yaşandı. Bu
alanların hepsinde standartların açıkça belirli olması gerekti. Çünkü zaman
ilerledikçe yeni alanlarda gelişmeler yaşandığı gibi bu alanlarda standartların
da belirlenmesi gerekiyor. Dünyanın ilk standardı bize ait ancak maalesef Türk
Standartları Enstitüsünde (TSE) görev yaptığım yıllardan biliyorum ki, toplam
standart içinde özgün standart oranımız çok az. Neden az? Çünkü yeni bir
standart oluşturmanız için yeni bir ürün üretmeniz gerekiyor. O ürünün
uluslararası alanda dağıtımını yapabilmeniz için bir standart belirlemeniz
lazım ama o standardı TSE tek başına yapamıyor. Bunu sektörle birlikte yapması
lazım. Özellikle uluslararası standart organizasyon komitelerinde temsil
oranımız çok az. Sektör temsilcilerine söylense de katılmıyorlar. Bu konuda
çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Dolayısıyla bir memlekette özgün standart ne
kadar artmışsa, o kadar özgün ürününüz vardır. Aksi takdirde, üretilen bir
ürünün uluslararası dolaşımını yapmak için yine uluslararası bir standarda
uymak zorunda kalıyorsunuz. Bu sefer de ticaretinize engel teşkil eden hususlar
meydana geliyor. Bu nedenle sevgili gençlerimizin ve genç akademisyenlerimizin
hassasiyetle üzerinde durmaları gereken şey 1502 yılında atalarımızın yaptığı
gibi yeni standartlar oluşturmaktır. Buna da sektörle birlikte gayret
etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
.jpg)
“Meslek
yüksekokullarımızın öğrencileri ara eleman değil; nitelikli ve aranan
elemanlardır”
MEDEK’in değerlendirme çalışmalarına öğrencilerin katılımının çok değerli olduğunu vurgulayan ve toplantıda bulunan değerlendirici öğrencilere takdirlerini ileten Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “öğrenciler adına beni mutlu eden bir şey de, bu değerlendirme süreçlerine aktif olarak katılım sağlamaya ve değerlendirici olmaya gösterdikleri ilgidir. Değerlendirici olabilmek için eğitime katılmanız, gayret ve sabır göstermeniz çok kıymetli ancak sizin bir göreviniz daha var. O görev de, öncüller olarak sizler gibi değerlendirici öğrencilerin sayılarının artmasını sağlamak ve bu süreçlere aktif katılıma öğrencileri teşvik etmektir. Değerlendirme sürecimize beş değerlendirici öğrenci olarak katkı sağladınız. Sayınız arttıkça sizdeki bilgiyi daha kıymetli hale getiriyor, üniversitelerimizi de güçlendiriyorsunuz. Yakın Geleceğin Büyük Türkiyesi’nin mimarları siz olacaksınız. Temeli bizler inşa ettik ama o binayı sizler yükselteceksiniz. Meslek yüksekokullarımızdaki öğrencilerimiz ile ilgili bir hususa da dikkat çekmek isterim. Onlar ara eleman değil, nitelikli ve aranan elemanlardır. Üretimin bel kemiğidirler. Meslek yüksekokulunda, meslek lisesinde görev yapmış ve akademik hayatı boyunca sektörle iç içe olan biri olarak bunu söylüyorum. Sektörle bağlantı kurmayan üniversitenin eğitimi yarımdır. Uygulama olmazsa laboratuvar ve sınıftaki eğitim yetersizdir. Bütün akademisyen arkadaşlarımız, öğrencilerini sektörle bir araya getirmeye dikkat ederler. Kalitenin öncülü olarak aramızda bulunan genç arkadaşlarımız, sizler de bu konuda arkadaşlarınızı ve hocalarınızı teşvik edin. Son olarak, ekibiyle birlikte bu işi üstlenen ve güzel bir çalışma ortaya koyan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık’a da özellikle teşekkür ederim.” dedi.
Katılımcıların genel değerlendirmesi ile devam eden toplantı, günün anısına fotoğraf çektirilmesi ile sona erdi..jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)