Üniversitemizden, “Yaşamımızın Ayrılmaz Bir Parçası: Aile” Konulu Etkinlik

Yayın Tarihi : 27.02.2025

Üniversitemiz Psikolojik Danışma ve Rehberlik Topluluğu tarafından, 2025 Aile Yılı münasebetiyle “Yaşamımızın Ayrılmaz Bir Parçası: Aile” konulu etkinlik düzenlendi. Eğitim Fakültesi Nurettin Topçu Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğin konuğu Üniversitemiz Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevda Aslan Mucur’du.


“Yaşamımızın Ayrılmaz Bir Parçası: Aile” konulu sunumunu dinleyenlerle paylaşan Prof. Dr. Sevda Aslan Mucur, “Ailelerin yaşam döngüleri içerisinde karşılaşabilecekleri muhtelif kriz durumları vardır. Genellikle en sık rastlanan kriz durumları, beklendik olaylara ilişkindir. Beklendik bir olay demek, tahmin edilebilir olan ve olması muhtemel olan olay demektir. Kendi yaşamını kurmak, iş bulmak, ya da evlenmek üzere evden ayrılma bu gibi olaylara örnektir. Bu gibi durumlarda meydana gelen olayın doğası bilinmektedir ama detayları duruma özgüdür ve krize yol açabilir. Bu durumlarla etkili baş edebilen aileler, genellikle istişarede bulunmak, daha tecrübeli bireylerden yardım ve öneri almak, mizahla yaklaşmak ve duygularına yer vermek gibi etkili stratejiler kullanırlar. Bunların yanında bir de öngörülmesi veya tahmin edilmesi güç olaylar vardır. Örneğin, çocuk istemelerine rağmen çocukları olamayan bir çiftin durumu veya arzu ettiği ekonomik seviyeye ulaşamayan bir çiftin durumu buna örnektir. Bu koşullar aileleri, dışarıdan başkalarının çoğu kez fark edemeyecekleri kriz durumlarına sürükler. Sağlıklı aileler bu koşullarla birbirlerine duygularını ifade ederek ve birbirlerini destekleyerek baş ederler.” diye konuştu.


Ailelerin kriz ile baş etme sürecinde bazı aşamalardan geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Sevda Aslan Mucur, “Ailelerde ilk olarak bir karışıklık yaşanır ve bu süre içinde çok iyi bir işleyişe sahip olmazlar. Bu dönemin bitmesi ve iyileşme süreci, krizin sona ermesiyle başlar. Ailenin ne kadar etkili bir şekilde kendine geleceği hem elverişli kaynaklarına hem de bu kaynakları kullanma şekline bağlıdır. Yeni durumlara uyum sağlayamayan aileler denedikleri ve işe yaramayan çözüm yollarını tekrar tekrar denemek eğilimindedirler ve dolayısıyla giderek işe yaramayan davranışları daha da artırırlar. Bu süreçte uyum sağlama yolunda gerekli olan değişimi yapamadıkları için oldukları noktada sıkışıp kalırlar veya eldeki sağlıklı olmayan semptomlarını daha da şiddetlendirirler. Öğrenme bozukluğu olan bir aile, ilk başta çocukla yavaş bir hızla konuşmayı ve öğrenme malzemesini çocuğa aşamalı bir şekilde sunmayı deneyebilir. Öte yandan çocuk eldeki malzemeyi öğrendikten sonra bu yol kendisini rahatsız eder. Çünkü kendini zorlayacak bir şeylerle uğraşmaya hazırdır." dedi.


Etkinlik, Prof. Dr. Sevda Aslan Mucur’un öğrencilerin sorularını cevaplaması ile sona erdi.